hep tevazudan yanaydım. bu blog başlığı mesela. pekala sonuna üç nokta koyabilirdim. yapmadım. oysa havalı görünsün istiyordum. kim istemez ki (burda gerçekten üç nokta gerekebilir) ama tuttum kendimi, serpmedim öyle küçük , muttarid, muhteriz darbeler. hem ilk görüş neyse de sonrakilerde yağı donmuş musakka hissiyatı uyandırması muhtemel. hani çok tekrarlayınca anlamını kaybeden sözcükler var ya nokta bunların kralı. ne demek istediğini bilmiyo musun yağdır noktayı. bi tane yetmezse iki (ki üst üste durmadığı sürece bunun kutsal kitapta yeri yok) o da yetmezse üç, hatta hızını alamayıp dördüncüyü ekleyiverenler de var. olmaz mı? oysa üç ahbap çavuş, üç küçük noktacık ancak tümlaçlar ve cümcelerle dolu bir söz hevenkinin sonunda hoş olurdu. o da bizde yok. yazımız küçük, cümlemiz mütevazı.
Wasting precious time, again.
-
... Onun yanına gider gitmez ondan başka şeyler de düşünmeye
başlayabiliyorum. Yolculuğumuzun ilk günüden itibaren tam da bu ülkenin
kendi geçmişim hakkın...
pedofili, oryantalizm, feminizm
-
uzun zamandır elim varmadı buraya yazmaya. satı öldüğünden beri yani. ama
ezgi (sarıtaş) birikime varolan çocuk gelin-pedofili tartışmasını
toparlayan güze...
Ne başlığı yaaa
-
Hayatta en katlanamadığım model, her hareketiyle “mutluyum” diye bağıran şu
kendiyle barışık, hayatından pek bi memnun insan görüntüsü. Bunları ya
anaları...
Time Flies.... 1994 - 2009
-
"They mean everything. The swagger. The melodies. The attitude. The lyrics.
The mentality. Oasis is not a band,it's a generation."
Sebastian Lindholm (Sto...